STÖ'ler Kaynak Geliştirme Birimlerini Nasıl Yapılandırmalı?
Kendi bütçesine sahip bir örgüt, hukuki anlamda hükmi şahsiyet olarak kabul edilir. STÖ’ler de bağımsız bütçelere sahip olmaları nedeniyle hükmi şahsiyettir. Bağımsız bir bütçeye sahip olabilmenin en önemli şartlarından birisi de, ayni veya mali kaynak geliştirebilmektedir. Kaynak geliştirme yalnızca somut kaynakları değil, yazılım desteği gibi soyut kaynakları da içermelidir. Sivil toplum örgütlerinde genelde kaynak geliştirme denildiğinde hibe veren kuruluşların proje bazlı kaynak geliştirmesi anlaşılmaktadır. Halbuki kaynak geliştirme bireysel ve kurumsal bağışçıları, kurumsal sosyal sorumluluk projelerini, miras bağışlarını da içeren dinamik ve kapsamlı bir süreçtir. Tüm bunların etkili bir şekilde yönetimi için kaynak geliştirme birimi (KGB) teşekkül ettirilmelidir.
Sivil toplum kuruluşları için kaynak geliştirme süreci ciddiye alınması gereken oldukça zorlu bir iştir. Kaynak denildiğinde ayni ve nakdi katkılar, proje bazlı fonlar, kurumsal kapasitenin gelişimine ilişkin teknik desteklerin tümü anlaşılabilir.
Ülkemizde kaynak geliştirme denildiğinde STÖ’lerin aklına ilk olarak projeler gelmekte, birçok STÖ projelerden usulüne uydurarak para artırmakta ve bu paraları diğer giderleri için kullanmaktadır. Halbuki, STÖ’lerin bireysel ve kurumsal bağışçılık alanında da çabalaması ve kapasite geliştirmeye çalışması önemlidir. Bununla birlikte maalesef STÖ’lerin bu konularda kapasite geliştirmek yerine toplumu ve devleti suçlayan pasif bir tutumda bulunmaya devam ettiği görülmektedir. STÖ’ler eleştiri yerine çözüm odaklı olmayı özümsemeli, karşılaşılan sorunların üstesinden gelmeye odaklanmalıdır.
Kaynak geliştirme sürecinin anlaşılır bir şekilde yapılandırılması için rekabetçi şekilde hibe fonları sağlayan kuruluşların verdiği desteklere ilişkin çalışmaların kapsamlı bir şekilde incelenmesi ve bu alanda kapasite geliştirilmesi gereklidir.
KGB’nin kaynak geliştirme sürecini ayni ve nakdi katkılar ile bireysel ve kurumsal bağışçılar olarak değerlendirmesi uygun olacaktır. Her örgüt, bu konuların ele alındığı bir kaynak geliştirme planı hazırlamalı ve gerektiğinde potansiyel bağışçılarla paylaşabilmeli ve eksikliği hissedilen alanlar bağışçılara net bir şekilde aksettirilmeli ve bağışçıların destekleri aranmalıdır.
Kaynak Geliştirme Planı hazırlanırken ciddi bir irade ortaya konulmalı, her plan ve uygulama döneminde ulusal ve uluslararası alanda yenilikçi yöntemler taranmalı, her yıl en az bir farklı kaynak geliştirme modeli dernek bünyesine uyarlanmalıdır. Bunun olmaması durumunda yeni bağışçı geliştirmekte zorlanılacaktır.
Ayni harcamalar için kaynak geliştirme birçok derneğin destek ararken ihmal ettiği bir konumdadır. Halbuki, derneklerin finansal kaynaklarını geliştirmesi kadar finansal giderlerini kısmaya çalışması da önemlidir. Bunun için Derneklerin harcamalarının dökümlerini oluşturması ve harcamalarını azaltmaya veya destekçi bulmaya ilişkin çalışmalar yapması önemlidir. Destekçilerin önemli bir kısmının maddi destek yerine ayni destek vermeyi tercih edeceği unutulmamalıdır.
Nakdi bağışlar bir örgütün sürdürülebilirliğinin en önemli araçlarıdır. Nakdi bağışların toplanmasında yüz yüze etkinlikler, EFT/havale, ödeme sistemleri (fonzip, vb.) ve mobil aidat gibi uygulamalar kullanılmaktadır. Kaynak geliştirmede birçok yenilikçi uygulama her yıl farklı sivil toplum örgütlerince hayata geçirilmektedir.
Kaynak geliştirme sürecinde unutulmaması gereken en önemli nokta, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’ndaki gereklilikleri sağlamak olmalıdır. Bu Kanun’da yardım ve bağış arasında ayrım yapılmakta, yardım toplama konusu çok sıkı kurallara bağlanmaktadır. Dernek, vakıf ve hatta bireysel dahi olsa diğer girişimlerin Yardım Toplama Kanunu’nu okuması ve değerlendirme yapması gerekli olup, birçok durumda yorum farklılıkları ortaya çıkabilmekte ve Kanunun uygulamasında da farklılıklara rastlanabilmektedir. Devletin ilgili kurumlarının ise bu Kanun’un gerekliliklerini keyfi bir şekilde yorumlayabildiği görülmekte, ilden ile uygulama farklılıklarına rastlanabilmektedir.
Örnek Kaynak Geliştirme Planına bağlantıdan erişebilirsiniz.
STÖ’lerin kaynak geliştirme çalışmalarına başlamadan önce Bağışçı Hakları Beyannamesini imzalaması ve sitesinde paylaşması şeffaflık ve güven açısından etkili olacaktır.
Burs
Sivil toplumda en fazla bağışın yöneldiği iki alan sağlık alanı ile burstur. Öyle ki, Türkiye’deki bağışın %85’inin burs olarak verildiği belirtilmektedir. Bu noktada, sivil toplum örgütlerinin görünürlüklerini artırmak, bağışçıların ve bursiyerlerin sahiplenmesini sağlamak için burs verme uygulamalarını yaygın bir şekilde bünyelerine uyarladığı görülmektedir.
STÖ’lerin burs vermeyi bir kaynak geliştirme stratejisi olarak bünyelerinde yapılandırmaları durumunda ilk olarak diğer burs veren kurumların burs mekanizmalarını incelemeleri, E-Bursum gibi yapıların tecrübelerini dinlemeleri, bu doğrultuda bir burs yönergesi yazmaları ve buna uygun olarak süreçleri ilerletmeleri gerek bağışçıların gözünde STÖ’nün şeffaflığını artıracak gerekse burs başvurusunda bulunup burs almaya hak kazanamayan bireylerin eleştirilerinin bertarafında gerekli altyapıyı sağlayacaktır.
Bursların yapılandırılmasında küçük ölçekli STÖ’lerin burs karşılığı STÖ bünyesinde belirli bir zaman diliminde çalışılmasını şart koşması da uygun olabilecektir. Örneğin haftalık 15 saat çalışma karşılığı 750 TL burs verilmesi gibi uygulamalar ile STÖ’lerin insan kaynağı ve gönüllü devşirme sorunlarına bir nebze olsa çözüm getirilebileceği değerlendirilmektedir. Bursiyelerin ayrıca yılın belirli dönemlerinde uluslararası gönüllülük fırsatları, proje döngüsü yönetimi, sosyal kampanya tasarlama gibi eğitimler almaları sağlanabilir. Bursiyerlerin STÖ’nün hedef kitlesi olması durumunda ise STÖ’nün sorun alanına ilişkin çalıştaylar bursiyerlerin katılımıyla düzenlenebilir. Örneğin Hayat Sende Derneği olarak her yıl kış döneminde çocuk koruma sisteminde belirlenen bir sorun alanına ilişkin çalıştay yapmak amacıyla 2 günlük bir program için tüm bursiyerler bir araya getirmektedir.
STÖ’lerin verdiği bursların kaynakları, bağışçılar tarafından yapılan şartlı bağışlar ile spor etkinliklerinden elde edilen gelirlerden oluşmaktadır. Genel olarak STÖ’lerin burs mekanizmaları incelendiğinde bağışçı ile bursiyerlerin tanıştırılmadığı görülmekte, sürecin bu şekilde daha etkili işlediği ifade edilmektedir. Bununla birlikte, oluşturulacak burs yönergesi çerçevesinde, bursiyerlerin her yıl teşekkür mektubu yazmasının sağlanmasının ve bu mektupların burs bağışçılarına iletilmesinin oluşturulan sosyal faydayı bağışçılara aktarmakta etkili olduğu görülmektedir.
Örnek bir burs yönergesine ulaşmak bağlantıyı inceleyebilirsiniz.
Örnek Sosyal Girişim: E-Bursum
Burs verme süreci çok meşakkatli bir süreçtir. Burs yönergelerinin belirlenmesi, başvuruların açılması, değerlendirilmesi, bursiyerlerle iletişimin sürdürülmesi, bursların yatırılması gibi süreçleri vardır. Özellikle bursiyer sayınızın artmasıyla birlikte bu süreçler içinden çıkılmaz bir hale gelebilir. Bu durumda ya sadece burs süreçleriyle ilgilenmesi için birini görevlendirmeniz veya hizmet alımı yapmanız gerekecektir. E-bursum bu amaçla kurulmuş bir sosyal girişimdir. E-bursumdan hizmet aldığınızda, birlikte belirleyeceğiniz kriterlerle burs başvuru sürecinden, değerlendirmeye, bursiyerlerle iletişim aşamasına kadar tüm süreci sizin adınıza E-Bursum gerçekleştirmektedir. E-bursum aynı zamanda bursiyerler ve burs veren kurumların yıllık olarak analizlerini çıkartmakta ve alandaki trendleri paylaşmaktadır.
E-bursumu detaylı incelemek için;
Sponsorluk Dosyası
Eğer fikrinize insanları inandırmak ve kaynak bulmak istiyorsanız, bir sponsorluk dosyanızın olması şarttır. Sponsorluk dosyası aşağıdaki bilgileri içermelidir.
Kurumun Geçmişi, Vizyon, Misyon, Temel Değerleri
Önceki dönemde yapılan çalışmalar ve etki değerlendirmeleri
İşbirliği yapılan kurumdan beklentiler.
Sponsorluk dosyaları kısa, anlaşılır ve net olmalıdır. Karşınızdaki kurum, şirket ya da kişi bir bakışta ne yaptığınızı ve ne yapmak istediğinizi anlamalıdır. Sponsorluk dosyası işbirliği yapılacak kurumun niteliklerine özel olmalıdır. Kurumun logosu mutlaka eklenmelidir.
Kitle Fonlama
Kitle fonlama (crowdfunding), internet ile birlikte popülerleşen bir fonlama modelidir. Bu model ile başarılı, yenilikçi ve sürdürülebilir olduğuna inandığınız bir proje için gereken parayı sosyal medyayı da etkili kullanarak toplayabilirsiniz.
Kitle fonlamada destekçilerinizin katkılarından dolayı teşekkür kartı, hediyelik eşya gibi hediyeler oluşturabilir ve bu fonlarla çok küçük fonlardan çok büyük fonlara kadar destek toplayabilirsiniz.
Kitle fonlama yaparken, fotoğraflar ve videolar ile fon isteyen projelerin daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu noktada, etkili fotoğraf ve video kullanımı için gerekirse profesyonel destek almanın uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Kitle Fonlama üzerine Abdullah Oskay’ın blogunda yayınladığı bir yazıya ulaşmak için;
Kitle Fonlama üzerine Abdullah Oskay’ın verdiği eğitimlerde kullandığı bir sunuma erişmek için;
Spor Aracılığıyla Bağış
Spor aracılığıyla bağış olanakları son dönemde Türkiye’de hızla yaygınlaşmış durumdadır. Spor aracılığıyla bağış olanakları, İstanbul Maratonu, Bozcaada Maratonu, Runatolia Maratonu başta olmak üzere, koşu aracılığıyla yaygınlıkla yapılmaktadır. Bunun dışında, bireysel veya takım oyunu şeklinde yapılacak spor olanakları da bulunmaktadır. Örneğin, ülkenin farklı yerlerinde dağcılık yapan bir grup tarafından Ankara Parkuru’nda hem bağış toplanması hem de farkındalık yaratılması sağlanmıştır.
Örnek Uygulama: Givin
Givin, hem bağış kültürünü gelişmesine katkı sağlayan hem de minimalist sadeleşmeyi vurgulayan, sosyal fayda ihtiyacı ile yükselişte olan ikinci el pazar yeri modelini bir araya getiren bir sosyal girişim. Givin uygulaması üzerinden kıyafet, aksesuar, kitap gibi ürünleri satın alabileceğiniz gibi aynı zamanda birisini deneyimini tecrübesini ücret ödeyerek satın alabilr, doğum gününü bir kurum için bağışlayan kişilere bağış yapabilirsiniz. Aynı zamanda sizde kullanmadığınız eşyalarınızı, deneyimlerinizi veya özel gününüzü Givin üzerinden bir kuruma bağış yapabilirsiniz. Givin üzerinden alacağınız her şeyin geliri STÖ’lere bağışlanıyor.
Bu uygulama hem bağış yapmak isteyen kişiler ve şirketler için için hem de bağış almak isteyen STÖ’ler için alternatif güzel bir uygulama.
Givin üzerinden şeffaf STÖ’lere bağış yapmak için uygulamayı AppStore ve GooglePlay üzerinden indirebilirsiniz. STÖ olarak bu platformda yer almak için Givin ile iletişime geçebilirsiz.
Örnek Sosyal Girişim: Yuvarla
Yuvarla, banka ve kredi kartlarıyla yaptığın harcamalarının küsuratını bir sonraki TL'ye yuvarlayarak aradaki kuruşları seçtiğin dernek veya vakıfa bağışlayabildiğin alternatif bir bağış uygulamasıdır. Bu uygulama aslında mağazalardaki bağış kumbaralarının dijitalleşmiş halidir. Forbes Dergisine göre ‘’Kartla yapılan alışverişlerde küsuratın yuvarlanmasıyla STÖ’lere her yıl 1 milyar lira kaynak yaratılabilir".
STÖ olarak Yuvarla’ya dahil olmak ve Yuvarla üzerinden bağış yapmak isterseniz https://yuvarla.com/ sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Örnek Eğitim Programı: TÜSEV Filantropi Profesyonelleri
Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) tarafından Değişim için Bağış Projesi kapsamında ilk kez 2014 yılında başlayan program olan Filantropi Profesyonelleri Eğitimi, filantropinin gelişimini önemseyen ve bu alandaki bilgi ve becerilerini bir üst seviyeye taşımak isteyen STÖ çalışanlarına yönelik olarak tasarlandı. Filantropi kelime anlamı olarak “Birinin, zamanını, uzmanlığını veya varlığını sosyal fayda yaratmak için gönüllü olarak vermesidir’’.
Programın sundukları:
Bilgi paylaşımı, uzmanlarla etkileşim ve grup çalışmalarına katılım,
Stratejik bağışçılık, bağışçılığı ilgilendiren yasal ve vergisel mevzuat, hibe veren kuruluşlar ve etkili kurumsal sosyal sorumluluk programları gibi bağışçılığın gelişimine yönelik alanlarda bilgi edinme,
Değişim için Bağış e-bülteninde yayınlanan blog yazıları aracılığıyla bilgi ve deneyim paylaşımı,
Filantropi alanında faaliyet gösteren uluslararası ağlardan gelen bilgi ve kaynaklara erişim,
Türkiye’de filantropi üzerinde oluşturulan ilk çalışma grubu olan ve programın mezunlarından oluşan Filantropi Profesyonelleri Çalışma Grubunun parçası olarak bağışçılığın gelişmesi için TÜSEV kolaylaştırıcılığında yapılan çalışmalara katkı sağlama.
(Kaynak: Tüsev Değişim için Bağış)
Filantropi alanındaki çeşitli başlıkları içeren 6 modülden oluşan program her yıl düzenlenmekte ve 6 ay sürmektedir. Bu eğitimi almak, akran öğrenme ve uzmanlarla birebir çalışma sağlayarak; alanda farklı kaynak geliştirme modellerini öğrenmenizi ve kurumunuzun kaynak geliştirme kapasitesini güçlenmesini sağlayacaktır.
Filantropi Profesyonelleri Eğitimleri Ocak- Haziran aylarında gerçekleştiriliyor olup başvuruları Kasım-Aralık aylarında açılmaktadır. Eğitime katılmak için TÜSEV sosyal medya hesapları ve internet sitesini takip edebilirsiniz.
Örnek Eğitim Programı: Fundraising Okulu
Mart 2010’da kurulan Fundraising Okulu, vakıf ve derneklerin kaynak geliştirme kapasitesini artırmak için çalışan bir sosyal girişimdir. Kalıcı öğrenmeyi esas alan bu eğitim 6 modülden oluşmakta ve eğitim 8 hafta sürmektedir. Fundraising Okulu Kaynak Geliştirme Sertifika Programı ücretli bir eğitimdir. Eğitim detayları ve ücret için Fundraising Okulu internet sitesini inceleyebilirsiniz.
Sosyal Garaj Dönüşüm Öncüsü Abdullah OSKAY'ın Mehmet SARAÇ ile birlikte yazmış olduğu Sosyal Fayda Peşinde kitabından özetlenmiştir.
Yorumlar
Yorum Ekle