Oligopolistik Sivil Toplum Yapısı Dönüşmeli

Oligopolistik Sivil Toplum Yapısı Dönüşmeli

Oligopol Nedir?

Oligopol kelimesi ekonomide yaygın kullanılır. Oligopol kısaca, birkaç satıcının tüketici refahı pahasına mal veya hizmet üretimine hakim olmasıdır. Türkiye’de otomobil, deterjan, lastik, beyaz eşya sanayisi alanlarında oligopol piyasası vardır.

Oligopol terimi siyasete de uyarlanmıştır. Örneğin yüzde 10 seçim barajının oligopolistik bir yapı oluşturduğu ve 3-4 partili bir yapıya neden olduğu dile getirilmektedir.

Aynı şekilde ülkemiz sivil toplumunda da oligopol yapısı vardır. Birkaç büyük vakıf alana ve bağışlara hakim olmakta, kamu otoritesi tarafından yeterince denetlenememekte, ve siz vatandaş olarak takip etmek istediğinizde “Biz sadece kamuya hesap veririz.” diyebilmektedir.

Peki oligopolün sakıncaları nedir?

Küçük olmak demek yenilikçi olmak demektedir. Sivil toplum örgütü ne kadar küçükse, gönüllü katkısı, yenilikçiliği ve finansal kaynaklardaki verimlilik çarpanı o kadar artmaktadır. Oligopol piyasası ise, küçük sivil toplum örgütlerine gidecek bağış miktarını azaltmakta, verimliliklerini ve sürdürülebilirliklerine onulmaz zararlar vermekte, dahası bu yapıların da güçlenmesini, sosyal fayda üretir yapılara evrilmesini sağlayacak teknik ve mali destekleri sağlamamaktadır.

Sivil toplum, özellikle 20. yüzyılın üretim ve yönetim sistemindeki aşırı hiyerarşiden sıkılan 21. yüzyıl gençliği için hiyerarşinin oldukça az olduğu bir yapı olarak görülmekte ve gençler bu alanlara yönelmeye çalışmaktadır. Oligopolistik sivil toplum yapısında ise birkaç büyük sivil toplum örgütü gereksiz hiyerarşi ile ülke çapında örgütlenmeye girişmektedir. Bu durum gençleri sivil toplumdan soğuttuğu gibi, kaynak israfını da beraberinde getirmektedir.

Oligopolistik sivil toplum örgütleri herkesi kapsar mahiyette çalışmalar yapmakta, bu durumda da marjinalize edilen gruplara yönelik çalışmalar yapılması, kaynak geliştirilmesi zorlaşmaktadır. Halbuki sivil toplumun asli gücü marjinalize edilmiş grupların güçlenmesini, pazarlık süreçlerine katılmasını ve farklılıklara saygıyı inşa etmesindedir.

Oligopolistik sivil toplum yapısı devletin de işine gelmektedir. Özellikle yardım toplama kanununda kamuya yararlı statüdeki dernek ve vakıflar, birçok idari ve bürokratik süreçten muaf tutularak oldukça fazla kaynak geliştirebilmektedir. Bu ölçekteki yapıları denetlemek devlet için oldukça kolay olmaktadır. STK’lar için ise, ülkemizin kronik problemi olan devletten yeterince özerk olamama sorunu hemen kendini göstermekte ve birçok STK gelirlerinin çok büyük bölümünü sağlayan kamu yararı statüsünü kaybetmemek için devleti eleştirmemekte, sivil toplumun en asli unsurlarından olan sinir ucu gibi çalışıp sorunları tespit edip devleti uyarıcı mekanizma görevini sağlayamamaktadır.

Oligopolistik sivil toplum yapısından kurtulmak için ne mi yapılmalı?

Yardım Toplama Kanununun yeniden düzenlenmesi için etkili bir savunu çalışması yapılmasına ihtiyaç vardır. Kanun oldukça eski olup günün şartlarına ihtiyaç verememektedir. Devletin denetim kapasitesindeki yetersizlik nedeniyle devlet işin kolayına kaçmakta ve “Toplamasın denetlemeyeyim.” mantığında çalışmaktadır.

Büyük sivil toplum örgütlerine, alanda çalışan diğer örgütlere idari kapasite geliştirme ve işbirliği yoluyla güçlendirme yönünde baskı yapılmalıdır. Bu durum, sivil toplum alanında yönetimsel becerilerin yerel ve küçük ölçekli yapılara aktarılmasını sağlayacaktır.

Tüm sivil toplum kuruluşlarının şeffaf bir şekilde bütçelerini toplumla paylaşması için mevzuatsal düzenleme yapılmalıdır. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarının faaliyet raporlarının yıllık olarak paylaşılması için gerekli çalışma yapılmalıdır.

Sivil toplumu kategorize eden kamuya yararlı dernek/vakıf statüsünün kaldırılması konusunda çalışmalar yapılmalı ve tüm sivil toplum kuruluşlarının eşit, rekabet içinde, işbirliği halinde kaynak geliştirebileceği bir yapının oluşturulması gerekmektedir.

Her zaman düşlediğimiz “eşit ve ayrımcılığın olmadığı bir dünya” ancak bu şekilde, marjinalize edilmiş grupların güçlenmesiyle olacaktır.

Kısacası, küçükler büyük işler başarır.

Bu yazı, Sosyal Garaj Dönüşüm Öncüsü Abdullah OSKAY tarafından yazılmıştır. 

Yorumlar

Bu makaleye henüz yorum yapılmamıştır.

Yorum Ekle

Sosyal Garaj Dünya'nın Tüm Seslerine ve Renklerine Açıktır

Tüm Soru Görüş ve Önerileriniz İçin Bize Ulaşabilirsiniz.
Bize Ulaşın